Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam dürüst ve sözünün eri olan Rasulullah (s.a.v.)’e olsun.

Şöyle ki Rabbimiz, ilahımız Yüce kitabında örnekler verir. Ve bu örnekler konuyu anlatmak, ifade etmek için en iyi yöntemdir. Kişi bir bisiklete biner, yol dümdüzdür. Gider ve yol ayrımına gelir, yollardan biri aşağı, biri yukarı doğru yokuştur. Sen bir bisiklete biniyorsun, yokuş aşağı olan yol bisiklet için çok rahattır. Yokuş aşağı yol bisiklet sürmek için en iyi yoldur, çok çaba gerektirmez. Ama yokuş yukarı çok yorucudur. Yokuşa bir de toz, tümsekler ve taşlar eklenir, hava sıcaktır, aşırı terlenir. Yokuş aşağı düzdür, orada güller, çiçekler vardır, rüzgârlıdır. Tabi insan fıtratı gereği yokuş aşağı yolu seçer. Yokuş aşağı yolun başında bir tabela vardır: Bu yol sonsuz bir çukurla son buluyor, içinde vahşi ve aç hayvanlar var. İkinci tabela ise yokuş yukarı yolun başında bulunur. Onda da yazan şudur: Bu yolun sonuna varan bir sarayla karşılaşacak. İşte birinci ve ikinci tabela tercihi değiştirebilir. Tabelaların yanında bulunan kişide bir dürbün olsa, çukurun işaretlerini, vahşi hayvanları, sarayı ve içinde bulunanları görebilir. O zaman başka bir karar vermez misin? İşte bu iradedir. İrade verilere, bilgilere dayanır. Bilgi olmasa seçim daha kolay olur, kişinin bedenine, tabiatına, rahatına daha uygun ve yakın olur. Bu yüzden büyük ameller özel bir görüşle öne çıkarlar. Bu özel görüşte ne kadar derinleşirsen bu yolun sonunu, ona ulaşanların sonunu o kadar iyi görebilirsin. Burada irade güçlenir ve irade ayrıntılı bilgilerden, derin anlayıştan ve idrakten sonra ortaya çıkar.