- Allahu Ekber
- /
- Allahu Ekber
Hacılar Arafat’tan döndükten sonra artık marifet kendilerine hâsıl olmuş, kalpleri nurlanmıştır, her şeyi daha iyi görürler ve anlarlar ki mutluluk tamamen Allah’a itaatle mümkün ve bedbahtlık ve mutsuzluk sadece Allah’a isyan iledir.
İşte o zaman şeytanın düşmanlığını, Allah dostlarını infak ettiklerinde nasıl fakir olarak gördüğünü, Allah’a yönelip tevbe ettiklerinde onları Allah’tan başka her şeyle nasıl korkuttuğunu görürler. Zira şeytan ancak kibri vaat eder.
Allah Teâlâ buyuruyor ki:
وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الْأَمْرُ إِنَّ اللَّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدْتُكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِي ﴿
عَلَيْكُمْ مِنْ سُلْطَانٍ إِلَّا أَنْ دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ لِي فَلَا تَلُومُونِي وَلُومُوا أَنْفُسَكُمْ مَا أَنَا بِمُصْرِخِكُمْ وَمَا أَنْتُمْ
﴾ (22)بِمُصْرِخِيَّ إِنِّي كَفَرْتُ بِمَا أَشْرَكْتُمُونِ مِنْ قَبْلُ إِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
“Allah’ın hükmü yerine getirilince şeytan şöyle der: "Şüphesiz Allah size gerçek bir vaadde bulunmuştu; ben de size bir söz verdim ama yalancı çıktım. Aslında benim sizi zorlayacak gücüm yoktu; benim yaptığım size çağrıda bulunmaktan ibaretti; siz de benim çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Ben daha önce, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim." Doğrusu zalimler için elem verici bir azap vardır.”
Hacceden Müslümanlar, işte bu şeytana karşı düşmanlıklarını sembolik bir şekilde şeytan taşlayarak ifade ederler. Bu temsili ibadet şeytana olan düşmanlığın hem maddi hem de söz ve ant şeklinde yapılan bir ifadesi, onun vesvese ve kötü düşüncelerini reddetme şeklidir.
İmam Gazali diyor ki: “Bil ki sen görünüşte Akabe’de çakıl taşları atıyorsun. Gerçekteyse o taşları Şeytanın kendisine atarak belini kırıyorsun.” Sen Allah’ın emirlerine her şekilde itaat etmedikçe onun burnu sürtülmeyecektir…