Bir Müslümanın kurban için kestiği bir koyun hem kendi adına, hem de kendisiyle birlikte yaşayan ailesi, bakmakla yükümlü olduğu kişiler içindir. Ecir konusunda her biri eşittir.

Kurban kesmenin menduplarından bazıları hayvanın kıbleye yönelmiş olması, eğer yapabilirse kişinin kurbanını kendisinin kesmesi ve şöyle dua etmesidir:

بسم الله و الله اكبر, اللهم هذا منك و ))
(( اليك, اللهم تقبل مني و من اهل بيتي 

“(Bismillahi Allahu Ekber) Allah’ın adıyla başlarım ki O en büyüktür. Allahım bu kurban sendendir ve senin içindir. Allahım kurbanımı benim ve ailem adına kabul buyur.”

Kişi eğer kurbanını kesmesi için başka birine vekâlet verdiyse, kurbanının başında bulunması müstehaptır. Çünkü Rasulullah (s.a.v.) kızı Hz. Fatıma’ya şöyle buyurmuştur:

(( قومي إلى أضحيتك فاشهديها، فإنه يغفر لك عند أول قطرة من دمها ))

“Kurbanın kesilirken orada bulun. Zira işlemiş olduğun her günah, kurban kanının ilk damlası yere düştüğünde, bağışlanır.”
 

Yine kurbanı üçe bölmek sünnettir. Kesen kişi ve ailesinin yemesi için üçte biri ayrılır. Diğer üçte birini akrabaları, arkadaşları ve komşularına ikram eder ve kalan üçte birlik kısmı da fakir Müslümanlara dağıtır. Zira Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴾ فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ ﴿

(سورة الحج 36)

“Onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen yoksulları doyurun.”

(Hac Suresi: 36)

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

 وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُمْ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا ﴿
فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ كَذَلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ (36) لَنْ يَنَالَ اللَّهَ
لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنْكُمْ كَذَلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى
﴾(37) مَا هَدَاكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ 
“Biz o büyükbaş hayvanları da Allah’ın size nişanelerinden kıldık; sizin için onlarda nice yararlar vardır. Onlar (kesim için) sıraya dizildiklerinde üzerlerine Allah’ın adını anın, cansız halde yere serildiklerinde ise onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen yoksulları doyurun. İşte onları şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.” “Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tazimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!”

(Hac Suresi: 36-37)