Namaz Hareketleri

Namazın içindeki hareketlerin bütün kas ve eklemleri hareket ettirdiğine dair çok hoş bir araştırma vardır. Bu yüzden, namazda yapılan hareketler, hem küçükler hem de büyükler,

hem bayan hem de erkekler için en uygun spor hareketleri sayılır. Hiçbir spor uzmanı bize, namazda olduğu gibi, kısa zamanda bütün organ ve eklemleri harekete geçiren ve aynı zamanda bütün fertler, cinsler ve ömürler için uygun olan, tek tip antrenman öneremez.

Tıbbî araştırmalar da namaz içinde yapılan hareketlerin omurga sıkıştırma ameliyatı geçiren kimseler için en faydalı hareketler olduğunu

ve bu tip hastaların namaz sayesinde çok kısa bir zamanda iyileşip işlerine geri dönebildiklerini doğrulamıştır.

Namazın Tamamı Spordan İbarettir.

Bir keresinde beynine pıhtı atan bir akrabamı tedavi eden bir doktor benimle konuştu ve tıbbî açıklamalarda bulundu. Ben pek anlayamadım ve bana şu açıklamayı yaptı:
Birine bir şey sorulduğunda o kişi cevap vermeye mecbur kalır. Bu şekilde beyin aktif hale gelir ve böylelikle beyinde fazla kan akışı meydana gelir.

Sonra şunları ekledi: Çalışan organ zayıflamaz. İşte bu yüzden ilimle uğraşanların bunaması çok ender görülür. Bunu kesin bir kural olarak söylemiyorum. 

Bu gibi hastaların sayısı çok azdır diyorum. Çünkü ilimle uğraşanların aklı, beyni sürekli çalışır vaziyettedir. Örneğin; mümin öğle namazının farzını kılar. İlk iki rekâtta zamm-ı sûre vardır. Üçüncü ve dördüncü rekâtta yoktur. Rekâtlar arasında oturur. Dört rekâtın sonunda da oturur. Namazdayken sürekli aktiftir. Kurân-ı Kerîm’i okumak da insanın bunamasını engeller.

İşte bu yüzden kim takva üzere yaşarsa, kuvvetli bir şekilde yaşar. Sıhhat derecesine ulaşmayan bir hadiste: “Kim Kurân’ı öğrenirse, Allah onu ölene kadar akıl nimetiyle faydalandırır” şeklinde geçmektedir. Yani bunamadan emin yaşarsın demektir. Ebû Hureyre (r.a) ‘dan rivayet olunan bir hadis-i şerifte de Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurur:

 ( بَادِرُوا بِالْأَعْمَالِ سَبْعًا، هَلْ تَنْتَظِرُونَ إِلَّا فَقْرًا مُنْسِيًا، أَوْ غِنًى مُطْغِيًا، أَوْ مَرَضًا مُفْسِدًا، أَوْ هَرَمًا مُفَنِّدًا، أَوْ مَوْتًا مُجْهِزًا، أَوْ الدَّجَّالَ، فَشَرُّ غَائِبٍ يُنْتَظَرُ، أَوْ السَّاعَةَ، فَالسَّاعَةُ أَدْهَى وَأَمَرُّ )

[ الترمذي، أحمد ]

“Yedi şey gelmezden önce iyi amellere koşup yarış ediniz: Herşeyi unutturan fakirlikten, azdırıp yoldan çıkaran zenginlikten, akıl ve bedenin dengesini bozan rahatsızlıktan, saçma sapan konuşturan ihtiyarlıktan, ansızın geliveren ölümden, gelmesi beklenen şeylerin en şerlisi Deccal’ın çıkmasından, en dehşetli ve acı olan kıyametin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorsunuz?”

Hac İbadeti de Vücut İçin Bir Spor Mahiyetindedir.

Hac ibadeti esnasında yapılan ameller de bedenî bir spordur. Onda, hereket, hervele denilen hızlı bir şekilde yürüme vardır. Hacıların hepsi ihram denilen aynı giysiyi giyerler. Hac esnasında çetin bir yaşam söz konusudur.

Hac ibadeti esnasında yapılan ameller de bedenî bir spordur. Onda, hereket, hervele denilen hızlı bir şekilde yürüme vardır. Hacıların hepsi ihram denilen aynı giysiyi giyerler. Hac esnasında çetin bir yaşam söz konusudur.
Eğer hac esnasındaki ibadetleri bir incelesek, ondaki herketlerin yüksek derecede spor aktivitesi içerdiğini görürüz. Hac ibadeti bize, ahiret yolculuğunu hatırlatır. Çünkü o, gerçekte ahiret yolculuğunun bir tatbikatı gibidir.
Nebî (s.a.v)’in hayatında,

O’nun sahabesini yetiştirmesinde, şer’î hükümlerin konulmasında, modern bedensel antrenmanlara açık bir işaret vardır. Bu hareketler günümüzde, bütün ilerlemiş devletlerin uyguladığı egzersizler olmuştur.
Bir keresinde Washington’daydım. Vallahi insanlar sabahın erken saatlerinde yürüyüş yapmak için yolları dolduruyorlar. Yüksek bir spor yapma bilinci var onlarda.

Neden düşmanları kuvvetliyken müslümanlar zayıf durumdalar? Çünkü onlar vücutlarının yetilerinden çok garip bir şekilde faydalanıyorlar.
Değerli Kardeşlerim! Günümüzde tıp alanında sporsal tıp denilen yeni bir ıstılahımız var. Tıptaki yeni uzmanlık alanlarından biri. Bu tıp alanına göre, kırk yaşına kadar mutlaka spor aktivitelerinde bir yada bir kaçını uygulamak gerekiyor. Kırk yaşından sonra ise kalp kaslarını kuvvelendirmek için sadece yürüyüş yapmak yeterli geliyor.

eğerli Kardeşlerim! Bu hususta daha fazla konuşmak istemiyorum. Ancak, şunu bilelim ki, ibadetimiz tek başına bir spordur. Yürümemiz, bide bu hergün olunca, spordur. Uygun yemeği seçmemiz bir spordur. Sağlığımıza önem vermemiz, bir spordur.

Size sadece şunları söylüyorum. Sağlığın, sedece senin mülkün değil. Bilakis, eşinin, çocuklarının, mümin kardeşlerinin, islam toplumunun da mülkü aynı zamanda. Örneğin sen, çok başarılı, işinde uzman bir kişisin. Müslümanlara çok büyük hizmetler sunuyorsun. Öyleyse, sağlığın sadece senin mülkün değildir.