Değerli kardeşlerim, Allah’ın güzel isimlerine bir yenisini daha ekliyoruz, bugünün esması: “el-Kerim”.
“el-Kerim” emaneti yüklenen insanı şereflendiren, onu yücelten ve kıymetlendirendir. İnsanı yeryüzünde halife kılmıştır, varlığı ona emanet etmiş ve onu yaratılanların en üstünü kılmıştır. Allah Teâlâ buyuruyor ki:
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَى كَثِيرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضِيلاً (70
﴾ “Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” ﴿
Çünkü insan emaneti kabul etmiştir.
“el-Kerim” olan Allah, mümin kullarını çok büyük ve geniş bir mükâfat, geniş bir mağfiret ile müjdelemiştir.
الَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ إِلَّا اللَّمَمَ إِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنْشَأَكُمْ مِنَ الْأَرْضِ وَإِذْ أَنْتُمْ أَجِنَّةٌ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوا أَنْفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقَى (32
﴾ “Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.” ﴿
Geniş bir rızık da vermiştir:
وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ (96
﴾ “Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler(in kapılarını) açardık. Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik.” ﴿
[ Araf Suresi: 96 ]
“el-Kerim” cömertçe verendir, vermesi hiç bitmez, cömertliği hiç tükenmez, isteyene istediğini verir. Verdiğinde çok şaşırtır, istediği şekilde, istendiğinde veya istenmeden verir. Verdiğinde de övünmeyendir O, bu yüzden de verdiği nimet daha da büyür.
Allahu Subhanehu ve Teâlâ günahları bağışlar çünkü o kerimdir. Kusurları örter, müminleri lütfuyla ödüllendirir. Yüz çevirenin de karşılığını adaletiyle verir.