- 4.Allah’ın İsimleri (Esmaü’l-Hüsna)
- /
- 3.Esmaü'l-Hüsna Özet Bilgiler
Esmaü’l-Hüsna: “el-Latif”
El-Latif İsminin Ramazan ayındaki tezahürleri
Allah Teâlâ buyuruyor ki:
﴾ اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ ﴿
“Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.”
Yine Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
﴾ أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ ﴿
“Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.”
Latif Kelimesinin Anlamı:
Latif kelimesinin manalarından biri, hissedilmeyecek kadar küçük olan şeydir. Bu kadar küçük cisimlere latif denir. Mesela hava vardır ama latifliği ile vardır. Hızlı hareket ettiğinde saatte 800 km hızı bile aşabilir. Bu şekilde oluşan rüzgâr ise yeryüzünde hiç bir şey bırakmaz. Fakat sakin olduğunda, hızlı hareket etmediğinde çok latiftir, incedir. Öyle ki gözle bile görünmez, kokusu yoktur, sesi ve dokusu da bulunmaz.
Su da öyledir. Ondan bir damla alsanız, mikroskop altında inceleseniz, o damlayı yüz katı büyüttüğünüzde onlarca hatta yüzlerce mikroorganizma olduğunu görürsünüz. Suya baktığınızda saf, tatlı, ferah ve ince bir su olarak görürsünüz ama içindeki mikroorganizmalar latiftir, yani görünmeyecek kadar küçüktür.
Allah kullarına karşı latiftir dediğimizde şunu kastederiz: Allah Azze ve Celle sizinledir, sesinizi duyar, kalbinizdekileri bilir, aklınızdaki düşüncelerinizi, hırslarınızı, çatışmalarınızı, görüşlerinizi, inançlarınızı, tasavvurlarınızı, hayallerinizi de bilir. Yine kalbinizdeki endişelerinizi, sıkıntılarınızı ve acılarınızı da bilmektedir. Bununla beraber sizinle olması asla size ağır gelmez.
Latif olan Allah tüm işlerinizi incelikleri ve derinlikleri ile bilendir. Bu manada bir açıklama Allah’ın ilmî anlamdaki latifliğidir. Yine O (c.c.), kullarına iyilikte bulunur, bilmedikleri şeylerde lütufkârdır, hesap edemedikleri maslahatlarını bile tam olarak karşılar. Rabbimiz Azze ve Celle bir şehirdeki meyveleri olgunlaştırarak orayı nimetlendirir, bunu oradakiler anlamadan yapar. Bir ay sonra bir bakarlar ki o meyve çarşılarda en güzel yerde, nefis ve leziz bir şekilde yerini alır. Bu müddet içerisinde o meyveyi kim olgunlaştırabilir? İşte O (c.c.) kullarına karşı latiftir, lütufkârdır. Sıcak, soğuk havalarda, sağanak yağmurda, kuraklıkta hiç anlamazsınız ama Allah Azze ve Celle Latiftir, her şeyi en ince ayrıntısıyla bilir ve kulunu garip bir lütufla bir halden bir hale sokar.
Mesela bir bebeğin dişlerinin değişmesi gerekir. Çünkü eğer büyüdüğünde var olacak dişleri baştan çıkmış olsaydı, ağzı küçük olduğundan görüntüsü çok çirkin olurdu. Yani ağzı küçük, dişleri büyük olurdu. Yine eğer öyle olsaydı annesini emerken dayanılmaz bir acı verebilirdi. Çocuk ilk doğduğunda ilk sene dişsizdir, sonra süt dişleri çıkar. Ondan sonra da Rabbimiz süt dişlerini değiştirir. Çünkü Allah Latiftir. Yeryüzünde çocuğu ağlatmadan dişlerini değiştirebilecek bir doktor yoktur. Fakat Rabbimiz bu dişleri yavaş yavaş döker, sonra çocuk yemek yerken bile hiçbir acı hissetmez.
Müminin Bu İsim İle İlişkisi:
Müminin bu isimden alacağı pay Allah’ın kullarına karşı ince ve lütufkâr olmaktır. Özellikle de Allah’a davet konusunda…اذْهَبَا إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى* فَقُولَا لَهُ ﴿
﴾ قَوْلاً لَيِّناً لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى
“Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar.”
Bir adam, kralın karşısına çıkar ve “sana sert sözlerle konuşacağım” der. Kral da ona şöyle cevap verir: “Neden böyle konuşacaksın kardeşim, Allah senden daha hayırlı birini benden daha kötü birine gönderdi, Musa ve Harun’u Firavun’a gönderdi ve dedi ki: “Ona yumuşak söz söyleyin.”
Ramazan ayında Allah’ın el-Latif simi lütuf ile tecelli eder. Allah kullarına lütfunu, iyilikleri bol bol verir, kalplerini de sevgisi ve saygısıyla donatır.