İpek Böceği:

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Değerli kardeşlerim, kesinlikle ipek böceğini duymuşsunuzdur, ipek böceği Biyoloji dalındaki bilim adamları tarafından tartışmasız bir şekilde doku kraliçesi olarak adlandırılır.

Peki neden? Derler ki, salgısı hava ile temas ettiğinde donar ve ipek ipliğine dönüşür.

Bir ipek böceği dakikada 6 inç dokuma yapabilir, İpinin uzunluğu 300 metre, aralıksız, çok ince, çok hafif, çok sağlam ve parlaktır.

Parlaklığı proteinden ileri gelir, her 360 koza bir adet ipek gömleğe denk gelir, dünyadaki en hafif doku, doğal ipek dokusudur, ipekten yapılmış olan kıyafetler çok hafiftir, sağlamlığı ise çelikten daha fazladır, çelik bir halat ipekten elde edilmiş bir halat ile çekilse ipeğin çelikten daha sağlam olduğunu görürüz.

Çok sağlam, çok hafif ve çok güzeldir. Peki, ne renktir? Altın ve gümüş rengindedir. Altın ve gümüş renginde ipek böceği vardır.

Geniş omuzlu, uzun boylu kişilerin giydiği bir gömlek, doğal ipekten yapılmış bu gömleğin ağırlığı sadece 100 gramdır, çok hafif,

çok sağlam, çok parlak, altın ve gümüş renginde, o salgıdan 300 metre uzunluğunda bir ip çıkar, bu ip güneşten etkilenmez, herhangi bir takviyeye ihtiyacı yoktur, asıl rengini güneşin altına koysanız, o şekilde yüzlerce saat beklese rengi değişmez.

Bu yüzden Cenab-ı Hak buyuruyor ki:

 ﴾ إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاءُ ﴿

“kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar.”

Örümcek Ağı:

Yine örümcek ağı da çelikten beş kat daha sağlamdır.

İp şeklinde bir çeliği örümcek ağı ile çekmeye kalksak, görürüz ki ağ, çelikten beş kat daha sağlamdır.

Bu yüzden Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

﴾ إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىَ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ ﴿

“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: "Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!”

(Ali İmran Suresi: 190-191)

Evrenin İki Görevi Vardır: İrşad ve Fayda

Kardeşlerim, çok önemli bir noktaya değinelim, evrenin iki büyük vazifesi vardır, Allah Teâlâ’ya yönlendirme yani irşad vazifesi, bu görevin bir parçası semavat ve yeryüzü hakkında tefekkür etmektir, Ve esas görevi, fayda ve yarar sağlama:

﴾ وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ ﴿

“Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir.”

(Casiye Suresi: 13)

Kâinatın insanların hizmetinde olmak gibi bir görevi vardır, evren dünyada bizim hizmetimizdedir, ikinci bir görevi ise bizlere Allah Teâlâ’yı öğretmek yani irşad görevidir, Rasulullah (s.a.v.) evrenin yaratılışındaki bu iki büyük hedefi, hilale baktığında söylediği şu sözle bir araya getirmiştir:

(( هلَالُ خَيْرٍ وَرُشْدٍ ))

“Hilal hayır ve irşaddır”

(Ebu Davud Katade’den nakletmiştir)

Hayır olan şudur, aydınlığından faydalanırız, bu da mesela takvimdir, insanlar için namaz ve hac vakitleridir, bunlara ek olarak da bizi Allah’a yöneltir, irşad ve fayda görevi, batı, fayda görevi konusunda uzmandır, doğu ise inşallah irşad görevinde uzman olacaktır, fakat tabi fayda görevinde de uzmanlaşmanın önünde bir engel yoktur.

Kardeşlerim,

Her şeyde Allah’ın tek olduğuna işaret eden bir delil vardır

***

Kâinat Allah Teâlâ’nın isim ve sıfatlarının da bir tezahürüdür, gökler ve yeryüzü hakkında düşünmek Allah’a giden en kısa yoldur, Allah’a ulaşmak için geçeceğimiz en geniş kapıdır. 

Kaynak:

İslam Akaidi / İman ve İcaz Hakikatleri – Ders: 18 – Her gün Kuran’ı Kerim Okumanın Zaruri Oluşu – İpek Böceği