“Kaderimde olduğu için namaz ve orucu bıraktım.” Diyen kişiye ne cevap vermeliyiz?

İçki içen bir adamı Hz. Ömer’e getiriyorlar. Hz. Ömer ona had cezası uygulanmasını söylüyor. Adam diyor ki: “Ey müminlerin Emiri, vallahi bunu yapmamı Allah takdir etti.” Bunun üzerine halife “bu adama iki kez ceza uygulayın. Biri içki içtiği için, diğeri de Allah’a iftira attığı için.” Buyuruyor. Sonra da adama dönüp “Yazıklar olsun sana, Allah’ın kaderi senin tercih hakkını elinden alıp seni hiçbir şeye zorlamaz.” Diyor. Bir milyar kişiden hiç biri aksine inanmaz ki, Allah Azze ve Celle hiçbir musibeti sebepsiz vermez. Zira buyuruyor ki: 

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ ﴿

[سورة يس: 12]

“Şüphesiz ölüleri diriltecek olan biziz. Onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz.”

(Yasin Suresi: 12) 

Burada “yazıyoruz” fiili şimdiki zaman ile “bıraktıkları” fiili geçmiş zaman ile gelmiştir. Geçmişte yaptıklarını şimdi yazıyoruz. İnsan günah işlemeye karar verdiğinde, sadece bunu yaptığında kaydedilir. Ama onun kötü bir kul olacağının önceden yazılmış olması dini ortadan kaldırırdı. Yani cebir inancı (zorlama) dini iptal eder, cenneti, cehennemi yok eder. Tabi her şeyi olduğu gibi adaleti de ortadan kaldırır.