Değerli kardeşlerim, Ey İman Edenler:

﴾ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ ﴿

(سورة البقرة : الآية 183)

“Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı.”

(Bakara Suresi: 183)

Umulur ki şüphelerden kesin inançlarla, Allah’ın gazabından O’nun rızasıyla, isyandan itaatle, Allah hakkında su-i zan etmekten hüsn-ü zanla sakınırsınız. Allah hakkında hüsn-ü zanda bulunmak cennetin bedelidir. Allah Azze ve Celle sanki beş vakit namazla günlük olarak şarj olmamızı istiyor.

Abartmıyorum, nefsin tamamen cep telefonuna benziyor ve şarj olmaya ihtiyaç duyuyor. Eğer şarj etmezsen ekran kararıyor ve kapanıyor. Yani şarj etmek kaçınılmazdır. Günlük şarj beş vakit namazdır. Bir de haftalık şarj vardır. Bir namaz diğer namaza kadar seni idare eder. Fakat Cuma hutbesi Perşembe gününe kadar seninle kalmaya devam eder.

Belgeli araştırmalar, nasslar, ayetler, hadisler, örnekler, kıssalar ve düşünce ve ideallerin hepsi senin içindir. Bunlar kanaatini arttırır, yönelişini, huşunu, Allah Azze ve Celle’ye itaatini arttırır. Bu haftalık şarj olmadır. Bir de senelik şarjımız vardır. Onun süresi ise otuz gün yani Ramazan ayıdır.

Namazlar, Cuma hutbesi şarjdır. Ramazan da şarjdır ama uzun bir şarj, tam otuz gün…

Hac ise ömürde bir defa yapılan şarj etme hadisesidir.