“Karanlığı Delen Yıldız” Kavramının Tefsirini Üzerinde Dikkatli Duruş:

Değerli kardeşlerim, Kuran’ı Kerim’deki kısa sürelerden birinde Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴾ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ * وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ * النَّجْمُ الثَّاقِبُ * إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿

[ سورة الطارق: 1 ـ 4]

“Andolsun gökyüzüne ve gece çakıp görünene! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır. Hiç kimse yoktur ki, başında bir gözetleyeni bulunmasın.”

(Tarık Suresi: 1-4)

Diğer bir ayeti kerime de şöyle:

﴾ وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَى ﴿

[ سورة النجم: 1]

“Battığı sırada yıldıza andolsun”

(Necm Suresi: 1)

Şöyle ki, tefsir âlimleri “Necmü’s-Sakib” (karanlığı delen yıldız) kavramını tefsir ederken önemli bir noktalara değindiler.

Ve sonunda bu yıldızın ışığı çok şiddetli, hava tabakalarını geçip delen bir yıldız olduğu görüşünde karar kıldılar. Buraya kadar “Tarık” kelimesi üzerine hiç durmadılar. Sizlere daha önce söylediğim gibi Rasulullah (s.a.v.)’ın Kuran’ı Kerimde bir hikmete bağlı olarak hiç tefsir etmediği Kevnî (kâinat ile ilgili) ayetler vardır. Eğer yakın çevresine bu ayetleri tefsir etseydi onu inkâr edeceklerdi, kendi görüşünden derin bir tefsir yapsaydı ashabı onu inkâr edecekti. Bundan dolayı bu ayetleri tefsir etmedi. Zira bilim geliştikçe ayetlerin bu muhteşem gerçeği ortaya çıkacaktı.

Değerli kardeşlerim:

﴾ وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَى ﴿

[ سورة النجم: 1]

“Battığı sırada yıldıza andolsun”

(Necm Suresi: 1)

Düşen gök taşları bunun dışındadır. Zira Allah Azze ve Celle birçok ayette bundan bahsetmiştir:

﴾ إِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ﴿

[ سورة الصافات: 10]

“Ancak, (o yüce topluluktan) bir bilgi kırıntısı kapan olursa onu da delip geçen bir ışık topu kovalar.”

(Saffat Suresi:10)

﴾ وَأَنَّا لَمَسْنَا السَّمَاءَ فَوَجَدْنَاهَا مُلِئَتْ حَرَساً شَدِيداً وَشُهُباً ﴿

[ سورة الجن: 8]

“Onlar artık o yüce topluluğu dinleyemezler, (bölgeden) uzaklaştırmak için üzerlerine her yönden atış yapılır;”

(Cin Suresi: 8)

Öyleyse:

﴾ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ * وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ * النَّجْمُ الثَّاقِبُ * إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿

[ سورة الطارق: 1 ـ 4]

“Andolsun gökyüzüne ve gece çakıp görünene! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır. Hiç kimse yoktur ki, başında bir gözetleyeni bulunmasın.”

(Tarık Suresi: 1-4)
 

“Tarık yıldızı, delip geçen yıldız, batan yıldız, bunların düşen göktaşlarıyla alakası yoktur. Ki onları her gün kendi gözlerimizle görüyoruz.

Değerli kardeşlerim, konu çok karışık fakat sadeleştirelim.

Yıldızlar büyüdükçe büzüşürler ve atomları arasındaki boşluklar kaybolur ta ki boyut olarak çok küçük, ağırlık olarak da çok ağır hale gelirler. Diyorlar ki: Bu sönmüş nötron yıldızlarından bir futbol topu yapılsa ağırlığı elli bin milyar ton olur. Bu topu dünyaya koysanız yeryüzünü deler, tıpkı pamuk ya da sıvı jelâtinimsi bir yapıya demir bir top koyduğunuz andaki durum gibi dünyanın diğer tarafına ulaşır.

Anında alt tarafa geçer, işte bu “Necmü’s-Sakıb” delip geçen yıldız tabiridir. Sıkıştırılmış nötron yıldızı dünyanın ağırlığına ulaşmış ama bir top boyutundadır. Dünya yaşlandıkça bu yıldızın ağırlığı aynı şekilde kaldığı halde boyutu yumurtanın boyutu kadar olacaktır. Dünyanın ağırlığı ise bir yumurtanın büyüklüğünde olacaktır.

İşte bazı bilim adamların da gördüğü gibi delip geçici yıldız budur. Kuran çok fazla yönden anlam taşımaktadır.

Değerli kardeşlerim, bilgi alınan kablosuz teleskoplar vardır, bunlar yıldızlardan geçerek vuruşlar yaparlar.

Sanki bu yıldız uzayın kapısını çalıyormuş gibi olur. Bu vuruşların frekansı yıldızın gençliğinde daha şiddetliyken, yaşlılığında daha az alınır. Böylece bu kablosuz teleskop darbeleri ile bu yıldızın yaşını öğrenebiliriz.

Yani darbe frekansları bize yıldızın yaşını verir. İşte “kapı çalan” yıldız, “delip geçen” yıldız… Bu yeni Astronomik araştırmalardır.

Allah’ın İnsani Her Tavır ve Duruşunda Hesaba Çekmesi:

Değerli kardeşlerim, Allah Teâlâ buyuruyor ki:

﴾ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ * وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ * النَّجْمُ الثَّاقِبُ * إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿

[ سورة الطارق: 1 ـ 4]

“Andolsun gökyüzüne ve gece çakıp görünene! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır. Hiç kimse yoktur ki, başında bir gözetleyeni bulunmasın.”

(Tarık Suresi: 1-4)

Yeminin cevabı şu ayettir:

﴾ إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿

[ سورة الطارق: 4]

“Hiç kimse yoktur ki, başında bir gözetleyeni bulunmasın.”

(Tarık Suresi: 4)

Her tavır ve duruşun, tüm söz ve davranışların, her türlü isteğin, güdülerin, emellerin, insanlardan gizlediklerin, bunların hepsinde Allah seni gözetlemektedir,

seni hesaba çekecektir. Çünkü O (c.c.) delip geçen yıldızı, Tarık yıldızını, batan yıldızı yaratan olduğu gibi amellerinde seni hesaba çekecek de odur:

﴾ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ * وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ * النَّجْمُ الثَّاقِبُ * إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ ﴿

[ سورة الطارق: 1 ـ 4]

“Andolsun gökyüzüne ve gece çakıp görünene! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır. Hiç kimse yoktur ki, başında bir gözetleyeni bulunmasın.”

(Tarık Suresi: 1-4)

Kaynak:

Cuma Hutbesi – Vaaz: 0766 – Namaz Dinin Direğidir – Batan Yıldız, Delip Geçen Yıldız