Karanlık Mod
03-02-2025
Logo
Ders: 3 – Yasin Suresi – 12. Ayetin Tefsiri, Hem olumlu hem de olumsuz tüm amel ve davranışlarınızın etki ve izleri yazılıdır
   
 
 
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla  
 
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salât ve selam güvenilir ve sözünün eri olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’e olsun. Allahım senin öğrettiklerin dışında ilmimiz yoktur, her şeyi hakkıyla bilen ve hakîm olan sensin. Allahım, bize faydalı ilmi öğret, öğrendiklerimizden de faydalanmayı nasip et, ilmimizi arttır. Bize hakkı hak olarak göster ve bizi ona tabi olmakla şereflendir, batılı da batıl olarak göster ve bizi ondan sakınmakla rızıklandır. Bizi sözü işitip ona en güzel şekilde tabi olanlardan eyle, bizi rahmetinle, salih kulların arasına kat.
Değerli kardeşlerim, Yasin Suresi’nin 12. Ayetinde Allah Teala şöyle buyuruyor:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Allah Teala bazen kendisi hakkında tekil şahıs zamiri ile konuşur:

﴾ إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمْ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي(14) ﴿

[ سورة طه ]

 “Şüphe yok ki ben Allah’ım. Benden başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.” 

[ Taha Suresi: 14 ]

Bazen de tazim amaçlı çoğul zamiri ile zikreder. Şöyle ki:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Yine Allah Teala şöyle buyurur:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ(9) ﴿

[ سورة الحِجر ]

 “Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz”  

[ Hicr Suresi: 9 ]

Bazı âlimler şöyle derler: Eğer kişi zamiri tekil kullanıldıysa orada kasıt Allah Teala’nın zatıdır. Ancak eğer çoğul zamiri kullanılıyorsa o zaman kasıt Allah’ın isim ve sıfatlarının barındırdığı fiilleridir. Allah Teala’nın fiilleri dâhilinde adalet, rahmet, kuvvet, ilim, hilm ve lütuf vardır. Allah Teala’nın güzel isimlerinin hepsi çoğul zamirinin içindedir. Allah (c.c.)’ın zatı ise tekil ya da çoğul zamirle tabir edilmiştir. 

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Gerçek şu ki, ”yazıyoruz” fiili “muzari fiil (geniş ve şimdiki zaman ifade eden fiil türü)” kalıbı ile zikredilmiştir.  “Yaptıkları” fiili ise “mazi fiil (geçmiş zaman ifade eden fiil türü)” kalıbı ile zikredilmiştir. İnsan bir şey yapar da onda ısrar eder, pişman olmaz, tövbe etmez, kendini sorgulamazsa yaptığı fiil onun aleyhine yazılır. Bu sebeple Allah Teala sağ taraftaki meleği sol taraftaki meleğe hükümdar kılmıştır. Yani insan bir kötülük yaptığında ondan geri döner, vazgeçerse kötülüğü silinir. Ama ısrar eder de tövbe etmezse o zaman yaptığı kötülük ona günah olarak yazılır. İşte burada yazılma fiili geniş zaman kalıbı ile, yapıp etme fiili ise geçmiş zaman kalıbı ile gelmiştir. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Ayette öyle bir kelime var ki, insan onu tam idrak etse tüyleri ürperir. O da “bıraktıkları izler” tabiridir. Kişi hanımını boş yere, sebepsizce boşar. Dindar gibi görünen bir adamdır ama eşini zalimce boşar. Kadın eşinin böyle yaptığını görünce ondan ve dininden intikam almak ister. Sarhoş olur, yoldan sapar, bir fasık ile evlenir veya bir kız çocuğu doğurur da onu kendi tarzında yetiştirirse, bu kadının yaptığı her türlü sapkınlık ve hata o adam tarafından gelişigüzel, haksız yere boşanmış olması sebebiyle meydana gelmiştir. Yani bu boşamanın izleri, onun sebep olduğu sapkınlıklar, günahlar, yoldan çıkmış nesiller, kötü evlatlar kıyamete kadar sürüp gidecektir.  Bu olaylar hep başta adamın eşini haksız yere zalimce boşamış olması sebebiyle gerçekleşmiştir. Kadın ondan ve onun dininden intikam almıştır. İşte yaşananlar bu olayın “izleridir.” Bir kişi çocuğuna yabancı dil öğretmek ister ve onu yurtdışına gönderir. Çocuğunun direncinin zayıf olduğunun bilincindedir. Çocuk kötü bir aile ile oturup kalkar ve ayağı kayar, dinden uzaklaşır, yoldan sapar. Müslüman ülkesine başka bir halde döner. Kendi milletinin dinini reddeder. Ahlakı bozulur, yanında kendi gibi sapkın, kötü bir yabancı kadın getirir. Tüm bu ahlaksızlık ve günahların sebebi babasının aldığı o hikmetsiz karardır. Bazen insan kendisinden sonra kötü bir şekilde devam edecek olan, mesela Allah’ın razı olmayacağı projeler üreten bir kurum kurmak gibi bir eyleme katkıda bulunur ve ardından vefat eder. Bu yapılan katkının tüm izleri, bu projenin tüm etkileri kıyamete kadar devam eder. Zira ayetteki tabir şudur:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.” 

[ Yasin Suresi: 12 ]

Çarpıcı şeyler var, karma ortamlarda sabahlamalar, hoşlanma, telefon, sürpriz ziyaret ve sonrası eşini aldatmaya kadar gidiyor… İşte o ortamda insanları yemeğe davet eden kişi, “biz babalarımızdan böyle gördük, bize dinin kuralları öğretilmedi” diyor. Bu karma ortamlarda yapılan görüşmeler sonucunda iş bitiyor ve olaylar eşleri aldatmaya kadar gidiyor. Tabi ki ardından boşanma ve çocukların perişan olması… Ve sonuçta bunların hepsi, her olayın etkisi ve tesiri, o davete insanları çağıran kişinin defterine de yazılıyor. Allah Teala şöyle buyuruyor:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Kişi çocuğuna eğitim vermediğinde ve ona belli bir mal bıraktığında çocuğu cahilliğinden dolayı yoldan çıkar. Ama babası bundan sorumludur. Çocuğuna mal bırakmış ama ilim bırakmamıştır. Baba der ki: ey eşim, çocuğum dünya benimle oynadığı gibi sizinle de oynamasın. Ben helal haram bakmaksızın mal biriktirdim. Yine helal haram bakmadan onu her yolda harcadım. Bir araya gelmeleri helal olmayan kadın ve erkeği bir araya getirmeden, bir çifti boş ve sebepsiz yere boşamadan, batıl yollarda kullanılacak malı satmadan önce, bunların hepsi ile ilgili gelişen olaylarda elde edilen günah, o malı satın alan, satan ve ticaretini yapan kişiye yazılır. Mümin etkili olabilecek her işinde ölçülü ve temkinli davranmalıdır. Onunla hüküm vermemeli, karar vermemelidir. Günaha sevk edebilecek her amel veya davranış devam eder ve onu ilk kez yapan kişinin amel defterine yazılır. Bir adam arabasıyla Suudi Arabistan’dan Şam’a geliyor. Araba parçalarından bazılarına bakım yaptırmak için servise gidiyor. Servisin sahibi konuyu çözmesi için küçük bir işçiyi görevlendiriyor. Bu işçi parçayı tamir edemiyor. Adam yola çıkınca parça yağ sızdırıyor ve araba bir müddet sonra duruyor. Motor ısısı 57 dereceye ulaşıyor. Arabanın sahibi problemi anlamak için çıkıyor ve güneş çarpması sonucu hayatını kaybediyor. Şimdi bir ailenin selametinin ona bağı olduğu sorunu çözmesi için bu işçiyi görevlendiren kişi Allah Azze ve Celle katında sorumlu mudur? Kıymetli kardeşlerimizden biri bana boynunu göstermişti, boynunda yaklaşık yirmi tane korkunç beni vardı. Senelerce tedavi gördü. Sebebi kullanılan tıraş bıçağının kirli olmasıymış. Bu hijyensizlik mikrop ve bakteri üremesine sebep olmuş ve sorun bir türlü çözülememiş. İşte müşterilerinin menfaatini gözetmeyen, malzemelerini sterilize etmeyen bu kişi Allah katında hesap verecektir. Dolayısıyla birinin bir davranışı veya bilinçsizliğinden kaynaklanan her türlü komplikasyondan kişi sorumludur. Allah Teala şöyle buyuruyor: 

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Kim bir şeyi yapar, bunda ısrar eder, pişman olmaz, tövbe etmez ve bunu da kasıtlı olarak yaparsa, bu amel kaydedilir ve bunun izleri, etkileri kıyamete kadar onun amel defterinde kalır. Farz edelim ki masum bir genç kız evleniyor, eş oluyor ve daha sonra da anne oluyor. Ona saygı duyan, onu seven, işlerinde destek olan, ihtiyaçlarını gideren bir eşi var. Bu genç kız annesini seven çocuklar doğuruyor, çocukları da ona karşı şefkatli davranıyor. Bu kadın nine olduğunda yani torunları dünyaya geldiğinde, kendisi en yüksek mevkiye geçecektir. Eğer bir genç, bir genç kızı yoldan çıkarır da onunla zina ederse, kız rezil olmaktan korkar ve kaçar. Artık güzelliğinden başka hiçbir dünya malına sahip değildir, fuhuş yapmaya başlar. İşte bu kızın soyundan gelen milyonlarca kötü yola düşmüş genç kızın hesabı kıyamete kadar başta o işi yapan kadının amel defterine de yazılır. Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

“Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Derler ki, sıradan bir yazarın hikâyesini okuduğunuzda esner ve uyursunuz. Ama önemli bir yazarın eserini okuduğunuzda dertlenirsiniz, kitap sizi sorumluluklarınızla baş başa bırakır. 
Bu ayet değerli kardeşlerim, en önemli ayetlerdendir. “Onların amellerini ve bu amellerinin etki ve izlerini yazıyoruz.” Bu işin olumsuz ve karanlık yönü, bir de aydınlık tarafı vardır; bir insana doğru yolu gösterdiğinizde, kişi evlenir, mümin bir eş seçer, çocukları olur, onları İslami bir terbiye ile eğitir, onun da soyundan üç milyon salih insan gelir. İşte bunların da hepsi en başta ilk hayrı yapanın amel defterine yazılır. Bir caminin inşasına katkıda bulunursunuz, camiye giren ve namaz kılan herkes, orada yapılan her ders, orada edilen her bir tövbe bu caminin inşasına katkıda bulunan kişinin amel defterinde yerini alır. Bu ayet mutlaktır. Tüm olumlu ve olumsuz etki ve tesirler onu ilk yapan kişinin amel defterinde bulunur. Bu sebeple kıyamete kadar Müslümanların amellerinin hepsi Rasulullah (s.a.v.)’in defterinde olacaktır. Onların mükâfatlarından da hiç eksilme olmayacaktır. “Ey Ali Allah Teala eğer senin vesilenle bir kişiyi hidayete erdirirse bu senin için dünyadan ve dünyadaki her nimetten, kızıl develerden, güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.” Sen bir kişinin hidayetine vesile olursun, o da mutlu olur ve oğullarını, kardeşlerini, etrafındakileri hidayete erdirir. İşte ayet onun için olumlu bir şekilde tecelli eder. Bir de olumsuz yönü vardır. Eğer bir kötülüğe sebep olursanız, bu günahın ciddi sonuçları vardır. Hepsi de o günahı işleyenin defterinde kayıtlıdır. Ama eğer salih bir amel işlerseniz, Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاءَتْهُمْ رُسُلُنَا بِالْبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ كَثِيرًا مِنْهُمْ بَعْدَ ذَلِكَ فِي الْأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ(32) ﴿ 

[ سورة المائدة ]

 “Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.”  

[ Maide Suresi: 32 ]

Bir kimsenin hidayetine vesile olmak için bir yere seyahat edebilirsiniz, bunun için yıllarca kaybolabilirsiniz, doğru yolda olan milyonlarca insan bulabilirsiniz. Her biri de hidayetine sebep olduğunuz birer müslüman olur, her biri sizin amel defterinizde yerini alır. Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

“Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.” 

[ Yasin Suresi: 12 ]

Amellerinizin tüm olumlu, olumsuz etkileri üzerinize yazılır. Olumlu ve olumsuz tüm amelleriniz kaydedilir. Bir harekette bulunmadan önce onun bırakacağı iz ve etkiye bakın, bu sizin lehinize mi yoksa aleyhinize mi? Allah Teala buyuruyor ki: 

﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ(12) ﴿

[ سورة يس ]

 “Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve onların gelecek için yaptıkları her şeyi ve bıraktıkları her izi de yazıyoruz;  Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir.”  

[ Yasin Suresi: 12 ]

Mevcut Diller

Resmi Gizle