Vallahi Allah’a itaat konusunda sıla-i rahimden daha üstün bir şey olduğunu düşünmüyorum. Senin bir kardeşin var, akraban, şehrin diğer ucunda bir kız kardeşin var, peki onun senden başka kimi var? Vallahi bu en büyük Allah’a itaat çeşididir. Özellikle de bayramlarda, Ramazan ayında… Kardeşlerinle görüşürsün, erkek kız fark etmez, kardeşlerinle, eşinin ve kendi akrabalarınla iletişim kurarsın. Bu en büyük ibadettir. Bu iletişim toplumu güçlendirir, sağlamlaştırır. Böylece toplumda birlik sağlanır. Bu çok önemli bir noktadır. Kişinin erkek ya da kız kardeşi var, eniştesi, akrabası, amcası, bazen de amcaoğlu var ve şehrin diğer ucunda oturuyor. Onu ziyaret için gidiyor.  

Vallahi sıla-i rahim konusunda benden bir ders dinlemiş bir kişiyi tanıyorum. Onun hiç ziyaret etmediği bir akrabası vardı, ona gitti ve bodrum katta oturduğunu, yer altında, hiç güneş almayan bir evde hasta çocuklarıyla birlikte yaşadığını öğrendi. Kendi durumu iyiydi, bu akrabasına üçüncü katta bir ev aldı, işte bu ameldir. Şöyle ki, sıla-i rahim deyince bazen çok komik şeyler anlıyoruz. Akrabanın kapısını çalıyor, evde bulamayınca rahatlıyor ve kart bırakıyor: “Seni bayramda ziyaret ettim” diye… Ama bu sıla-i rahim değildir. Sıla-i rahim akrabanın durumunu, maddi durumunu, yaşam şartlarını, çocuklarını araştırmaktır. Belki çocuğunun üniversite eğitimine ihtiyacı var ve sen de zenginsin, burada sıla-i rahim yardım etmektir, maddi anlamda bir yardımdır, ama bu manevi de olabilir, ahlakî veya bilimsel bir yardım da olabilir. Bu bağlantı ile toplumu bir arada tutarız. Bu sebeple sıla-i rahim vasıtasıyla toplumu bir arada tutmak büyük bir ameldir.