Karanlık Mod
10-01-2025
Logo
?Fetva: 02–Şiddetli ağrılara rağmen hastaya boyundan diyaliz vermek caiz midir
   
 
 
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla  
 

Soru:

Saygıdeğer hocam Muhammed Ratıb en-Nablusi,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Ben yakın zamanda mezun olmuş bir doktorum. Arkadaşlarım bana bazı tıbbi sorular soruyorlar, ben bu soruları bilimsel açıdan cevaplayabiliyorum. Ancak beni zorlayan şeylerden biri bu sorulara dini açıdan baktığım durumlardır. 
Altmış yaşında, bir süredir şeker hastalığı (diyabet) tedavisi gören bir kadın hasta var. İki böbreği de problemli, öyle ki bir böbreği %10 çalışır durumda. Diyalize girmesi veya böbrek nakli olması gerekiyor. 
     •Diyaliz ya el üzeri damarlardan ya karından ya da boyundan verilir.
     •Böbrek nakli, kalp ve karaciğer hastalıkları da olduğu için mümkün görünmüyor.
   •İlk seçenek yani el üstü damarlar vasıtasıyla diyalizi verdik, ancak damarlarının dar olması sebebiyle başarılı olunamadı.
    •İkinci yolla yani karından diyaliz verildi ve bu yaklaşık bir sene devam etti. Ancak şu an bunun bir faydası olmuyor. 
  •Yani son şıktan (boyun yoluyla) başka çare kalmadı. Bu yol acil ve kritik durumlar için kullanılıyor. 
Bilindiği üzere bu işlem ancak birkaç gün devam edebiliyor. Fakat hasta için çok zor ve ağrılı geçmekte…
Problem şu:
Bazı akrabaları diyalizin boyundan verilmesini kabul etmiyorlar. Çünkü bu hastaya çok acı veriyor ki durumunu da düzeltmeyecek. Zira bu yakınları hastayı çok seven çocukları…
Diğerleri ise faydasız bile olacaksa bu yolun uygun ve gerekli olduğunu düşünüyorlar. Sonuçta iki taraf da ömrün Allah’ın güç ve kudretinde olduğunu söylüyor.
Sorum şu: Bu son yolla diyalizi gerçekleştirmeli miyim yoksa yapmamalı mıyım?
Not:
Tahliller ve gözlemler sonucunda doktorların, hastanın ancak birkaç gün yaşayabileceğini tespit ettiği çok hasta var. Bu durumda hastanın ağrılarının artmasına sebep olabilecek ameliyat ve operasyonlar yapılmalı mıdır? Aynı zamanda bu işlemler maddi yükümlülük de getirmektedir. Yoksa hasta kalan birkaç gününde kendi haline mi bırakılmalıdır?
Allah sizden razı olsun.

Cevap:

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla, Salât ve Selam dürüst ve sözünün eri olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’in üzerine olsun. Şöyle ki;
Kıymetli kardeşim,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Sorunuzun cevabı şu şekildedir: 
Bu şekilde cerrahi operasyonların ve diyalizin de dâhil olduğu tedaviler farz değildir. “Ey Allah’ın kulları tedavi olun, Zira hastalığı yaratan şifasını da yaratmıştır.” Her ne kadar dışarıdan bakıldığında farz gibi görünse de siyahi kadın ile ilgili olan şu hadis durumu istishab hükmüne indirgemektedir:
Ata b. Ebi Ribah diyor ki: “İbn Abbas bana dedi ki: ‘Sana cennet ehlini göstereyim mi?’ Ben de dedim ki: “Evet” O da şöyle devam etti: “İşte şu siyahî kadın, Rasulullah (s.a.v.)’e gelip şöyle dedi: ‘Ben epilepsi hastasıyım, bilincimi kaybediyorum ve üstüm başım açılıyor, benim için Allah’a dua et.’ Efendimiz de şöyle buyurdu: ‘ Dilersen sabret, sana cennet verilsin, ya da dilersen sana dua edeyim, Allah da sana şifa versin.’ Kadın şöyle karşılık verdi: “Ben sabrederim tamam ama üstüm başım açılıyor bunun olmaması için Allah’a dua et’ dedi. Rasulullah (s.a.v.) de ona dua etti. (Buhari ve Müslim)
Şüphesiz ki Rasulullah (s.a.v.) kadına seçim yaptırdı. O’nun duası en etkili ilaçtı… 
Eğer tedavi farz olsaydı seçim yaptırmazdı. Yani hasta veya yakınları tedavi olmamayı seçerse bu konuda bir günaha girmezler, bunda bir sakınca yoktur. Tabi en doğrusunu Allah bilir.
Dr. Muhammed Ratıb en-Nablusi

Mevcut Diller

Resmi Gizle